25.08.2017

Favorite Quotes

"Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır."
- Oğuz Atay

"Words are like pieces of broken glasses sometimes, filling your mouth. 
It hurts if you keep silent, makes it bleed if you talk." 

 

18.08.2017

Nocturnal Travel

Siteyi yapalı neredeyse 17 yıl olmuş. İlk içerik Slam Dunk üzerineydi ve bir de günlük kısmı vardı. Site içeriği başta İngilizce olduğundan ve site arkadaşlarım yabancı olduklarından ilk başlarda İngilizce gönderimler yapıyordum. bu nedenle sitemin adı da "Nocturnal Travel". Doğum günümden geliyor yani Miraç Kandilinden.
Eskiden ne kadar çok site düzenlemeleri yapardım. Ana siteye bağlı bir çok yan siteler vardı. Başkaları içinde site tasarımları hazırlardım. Şimdi basit bir tasarım bile yapamıyorum. Özledim...
Eski sitelerimin hepsini buraya yüklemeye çalışacağım. Önemsiz ama o kadar çok vakit harcamıştım onlar için :P




(bu en çok sevdiğim tasarımdı)




8.08.2017

Kitap

Evrenden Torpilim Var
Özetle olumsuz düşünceden uzak dur, olumlu ol. Olumsuz düşünce yapısından vazgeç. 
Bir keresinde patron otur konuşalım dedi. Yok iş güç dedimse de tabi oturdum. Kişisel gelişim vb konular üzerinde çalışıyordu. Beni denek olarak seçmiş olmalı. Çocukluğumda olumsuz bir durum yaşayıp yaşamadığımı sormaya başladı. Ben de aksine çok rahat ve sıradan bir çocukluk geçirdiğimi belirttim. Sonra da konuşma sona erdi. Bana ne yapmam gerektiğinin söylenmesinden hiç hoşlanmıyorum. O nedenle kitaplıktaki kişisel gelişim tarzı kitapların olduğu rafı hep atlarım. Bu kitabı da öylesine okudum. Ve itiraf ediyorum yarısından sonra parağrafları atlaya atlaya gittim.

Yaban Gülleri
12-13 yaşlarında bir kız çocuğu üzerinden 1930'lu yıllarda genç yeni Türkiye'ye ve dünyadaki olaylara değinen konusu insanların yeniliklere ve değişimlere karşı kuşaklar arası farklı yaklaşımlarını veriyor. Tarih aralığı olarak Kaçak Atlar ile hemen hemen aynı dönemler. Ancak Kaçak atlarda dünya olaylarından ya da genel Japonya'nın durumundan çok bir gencin değişimi kabul edememesinden çok değişimle gelen üst sınıflardaki yozlaşma, bozulma ve yolsuzluklara olan nefreti işlenmiş. Dünyada olup bitenlere değinilmemiş. 

Bye Bye Türkçe
Oktay Sinanoğlu'nun  90'lı yıllara ait makalelerinin bir derlemesi. Henüz kitabın ortasındayım ama şimdiye kadar okuduğum bölümlerden sürekli tekrarlanan konu özetlendiğinden 50 sayfalık bir kitap olurdu. Eğitim dilinin Türkçe'den başka bir dil olmaması, bilimle gelen her terimin Türkçe olarak ifade edilmesi. (Yalnız yine yayın ve yayımlanmak kelimeleri dikkatimi çekti. Ya dil kurumu yanlış biliyor ya da kitabı yazan).
90'lardan bu güne makalelerde ifade edilen sorunlardan ne kadarı değişti ne kadarı beklendiği sonucu verdi bilmiyorum ama sokağa çıkıyorsunuz ve pek çok yabancı dilde tabela sizi karşılıyor.  Bir süre önce bazı şehirlerde Arapça tablelalar sökülüp atılmıştı.Bunun diğer dillerdeki tabelalara da uygulanması gerekir.

Yabancı dil öğrenmeye çalıştıkça Türkçeyi daha çok seviyorum. Fransızca, Korece, Japonca öğrenmek için verdiğim zavallı çabalarım yanında daha Rusça, Arapça, Yunanca, İtalyanca, İspanyolca, Çince...vb öğrenmeyi de istiyorum.