Animasyon ve Japonya'da Animasyonun Başlangıcı

Kaynak: Wikipedia.Com

Animasyon


Tarihinin çok eski zamanlarından itibaren insanlar görüntüleri resmetmeye ve hatta bu resimlerde hareketi betimlemeye çalışmışlardır.
Görüntünün aktarılması çabası art arda çizilerek resimlerle anlatılmaya çalışılan hikayelerden, gölge oyunları ile yapılan gösterilerden birkaç resmin arka arkaya hızlı bir şekilde gösterilmesiyle elde edilen hareketli görüntüleri içeren animasyonlara dek ulaşmıştır.
17 ve 19. yy’larda film projektörlerinden çok önce Thaumatrope, Phenakistoscope, Praxinoscope, Zoetrope, Stroboscope, Magic Latern ve Mutoscope gibi basit animasyon aygıtları yapılmıştır. Bunlar, daha çok dönen bir kart ya da merdane üzerindeki çizimleri, resimleri, fotoğrafları ya da slaytları içeren ‘flip book’un (oynatma kitabının) kompleks şekilleridir. Bu “optik oyuncaklar” gözü resimlerin hareketli olduğuna dair kandırır. Işık kaynağı çoğunlukla bir gaz lambası, ışık ampulü ya da sadece doğal ışıktır.
Günümüzde bilgisayar teknolojisi hem vektör hem de piksel tabanlı animasyonlar yapılmasına olanak sağlamaktadır. 2D full animasyon tekniğinde saniyede 12 kare çizilerek yapılır. Limited animasyon tekniğinde ise daha az kare çizilerek yapılmaktadır.Bir animasyon filmi yapılmadan önce karakter tasarımları arkasından senaryonun storyboard çalışması ve en son lay out çalışması yapılmaktadır. Profesyonel bir şekilde yapılması planlanan bir animasyon filmine bu aşamalar geçmeden başlanamaz. Animasyon teknikleri son zamanlarda yapılan işlerle teknikte sınır tanımadığını göstermiştir.Fakat genel olarak kategorize etmek gerekirse 3D, 2D, stop motion, cut-out en yaygın tekniklerdir.

Film Animasyonu

Film animasyon tarihi 1890’larda sessiz filmlerin ilk anlarından başlar ve günümüze kadar uzanır. İlk animasyon film Charles-Émile Reynaud tarafından 12 resmin döngüsünü kullanan bir animasyon şekli praxinoscope ile yapılmıştır.
28 Ekim 1892’de Paris’de Musee Grevin, prensip olarak günümüzdeki modern film projektörüne benzer ‘Tiyatro Optiği’ sistemini kullanarak yaklaşık 500 adet resmin döngüsünü içeren animasyonlar sergilemiştir.
Standart resim filmindeki ilk animasyon J.Stuart Backton tarafından yapılan Humorous Phases of Funny Faces (1906)’dır. Bir çizerin tahtaya yüzler çizmesini ve yüzlerin canlanışını gösterir.
Fransiz yönetmen Emile Cohl (Emile Courtet) tarafından yapılan Fantasmagorie bir başka kayda değer çalışmadır. İlk kez 17 Ağustos 1908 de Paris’de Théâtre du Gymnase’de gösterilmiştir. Emile Cortet daha sonra 1912’de Fransız stüdyosu Éclair için çalıştığı Amerika’ya gider ve burada tekniğini yayar.
İlk kukla-aniamsyon filmi Rusya doğumlu etnik olarak Polonyalı yönetmen Wladyslaw Starewicz (Ladislas Starevich) tarafından yapılan The Beautiful Lukanida (1912)’dır.
İlk uzun anime filmi Arjantin’de 1917’de Quirino Cristiani tarafından yapılmış olan El Apostol’dır. Quirino Cristiani’nin yönettiği ilk sesli animasyon film olan Peludopolis (1913)’I de içeren başka iki animasyon film daha bulunmaktadır. Ne yazık ki bu çalışmalar günümüze ulaşmamıştır. Günümüze kadar ulaşabilmiş ilk renkli sahneler kullanan animasyon çalışması silhouette-animated (karartı animasyonlu) Alman Lotte Reiniger ve Fransız/Macar Berthold Bartosch tarafından yönetilen Adventures of Prince Achmed (1926)’dir. Walt Disney’in Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler (1937) çalışması onda önce en az sekiz çalışma yapılmış olmasına rağmen ilk animasyon film olarak görülür. Bunun yanında Technicolor yönetiminin ilk kullanıldığı ve İngilizce konuşan dünyada ilk başarı gösteren çalışmadır.
Japon animasyonunun bilinen en eski ürünü hemen hemen 1907 yıllarındadır. Selülozdan yapılmış plastik şerit üzerine çizilmiş 50 çerçeve içerir. Bu adsız 3 saniyelik görüntüde deniz tayfası kıyafetli bir çocuğun tahtaya kanji olarak “hareketli resimler” yazdığı daha sonra izleyiciye dönüp şapkasını çıkararak eğilip selam verdiği görülür. Yapan kişinin kimliği bilinmemektedir.


Japon animasyonunun başlarında yapılmış çok az bir animasyon bugüne ulaşmıştır.


Shimokawa Oten: Tokyo Puck için çalışan politik karikatürist ve çizer. Tenkatsu tarafından onlar için bir animasyon çizmesi için işe alınır. Sağlık nedenleri yüzünden, çizer işine geri dönmeden önce, Imokawa Mukuzo Genkanban no Maki’yi de içeren sadece 5 film yapabilir.


Kouchi Jun'ichi: Karikatürist ve ressam. 1912 yılında karikatür sektörüne katılır ve daha sonra Kobayashi Shokai tarafından 1916’da bir animasyon için işe alınır. 1910’ların teknik olarak en gelişmiş Japon animasyoncusu olarak kabul edilir. Çalışmaları yaklaşık 15 film içerir.


Kitayama Seitaro: Alandaki öncülerin aksine büyük şirketler için değil Kitayama kendisi animasyon çalışmalarında bulunur. Hatta kendi animasyon stüdyosu Kitayama Eiga Seisakujo (ticari başarı gösteremediği için kapanmıştır) ‘yu kurar. Animasyon tekniği karatahta animasyonu ve daha sonra kağıt animasyonudur (arka plan resimli ya da arka plansız).


Japon animasyonunun ikinci kuşağı:
Murato Yosuji, Kimura Hakuzan, Yamamoto Sanae ve Ofuji Noboro Kitayama Seitaro’nun stüdyosunda çalışmış öğrencileridir. Bir diğer önemli animatör Masaoka Kenzo küçük bir animasyon stüdyosunda çalışmıştır. 1923’de Büyük Kantou depremi Kitayama stüdyosunun çoğunluğunu yok etmiş ve bu olaydan sonra animatörler dağılarak animasyondan para kazanabileceklerini bilerek kendi stüdyolarını kurmuşlardır.
Bu zamanlarda, 15 yaşındaki çocuklar için bazı anime’lerin sansürlenmesini ön gören maddeleri de içeren ilk gençliği koruma kanunları kabul edilmiştir. Diğer yandan eğitimsel amaçlı animasyonlar Eğitim Bakanlığı Monbusho tarafından desteklenmiştir. Bu amaçla yüz binlerce yen harcanmıştır. Animasyon eğitim alanında, politik ve endüstriyel alanda yeni içerikler için yüksek talepler doğuran sürekli bir kullanım yeri bulmuştur.


Savaş Zamanı:
1930’larda Japon devleti kültürel milliyetçilik zorunluluğunu başlatmıştır. Bu aynı zamanda medyada katı sansür ve kontrole neden olmuştur. Bir çok animatör Japon ruhunu ve milli bağlılığı veren animasyonlar üretmeye sevk edilmişlerdir.
Bu dönemde bir çok küçük stüdyo kapanmış ya da büyük stüdyolar içinde eriyip kaybolmuşlardır. Ayrıca animatörler üzerinde Disney’in etkisi büyüktür ama ticari nedenlerden dolayı Japon animatörler o zamanlarda yüksek üretim kalitesine sahip değildir. Disney üretimlerinin zayıf imitasyonları vardır. Disney ayrıca sesli filmi çok erken kullanmıştır ve Japon stüdyoları için 1930’ların ortalarına kadar bu çok pahalıdır.
1930’lara kadar Japon film endüstrisi küçük stüdyolardan ya da tek başına çalışan animatörlerden animasyon isteyen sinemalar tarafından yönetilmiştir. Animasyon stüdyolarının birleşmeleri ve büyümeleri ile büyük projeler mümkün hale gelmiştir. Ama gerekli para Monbusho veya büyük sinemalardan sağlanmaz. Kurnaz ve hızlı Japonların düşman güçlerini alt ettiğini gösteren bir çok animasyon ordu tarafından istenir.
1941 yılında Çin’de yapılan Princess Iron Fan kayda değer ilk Asya animasyonu olur. Bunu 1945’de Japonya’nın Momotaro’s Divine Sea Wariors animasyonu izler. Ekonomik faktörler nedeniyle hazır ve ulaşılabilir kaynaklarla endüstriyi geliştirmeye devam edecek olan Japonya olur.


Toei Animation ve Mushi Productions:
1948’de Toei Animation kurulur ve 1958’de ilk renkli anime metraj filmi Hakujaden (The Tale of the White Serpent)’i yapar. Bu çalışma modern anime’lerden çok müzikal numaraları ve hayvansal karakterlerin desteği ile daha çok Disneyvaridir. Bununla birlikte yapılmış ilk anime olarak kabul edilir. 1961 yılında Amerika’da Panda and the Magic Serpent adıyla gösterilmiştir. 1960 ve 1970’lerin başlarında Toei bu tür Disney türü filmleri üretmeye devam eder ve yakın zamanda oldukça popüler Dragon Ball (1986) ve Sailormoon (1992) adlı ik seriyi yapar.
Toei'nin tarzı; her animatörün kendi fikrini çalışmaya taşıdığı vurgusuyla nitelenir. Bunun en önemli örneği Isao Takahata’nın filmi Hols: Prince of the Sun (1968) olarak gösterilebilir. Hols normal anime stilinden ilk büyük ayrılmadır ve daha sonraki günümüzde Hayao Miyazaki ve Mamoru Oshii gibi yönetmenleri de kapsayan ilerleyen anime hareketinin başlangıcıdır.
Toei tarzının modern anime’ye en büyük katkısı “money shot”un gelişimidir. Bu mali değer düşürücü animasyon metodu önemli hareketlere o kareleri tüm çalışmadan daha detaylı çizerek vurgulanmasına izin vermektedir. Toei animatörü Yauo Outsuka bu tarzla çalışmalar yapmış ve televizyona geçişiyle geliştirmiştir.
Osamu Tezuka, rakip şirket Mushi Productions’ı kurar. Şirketin ilk başarısı Mighty Atom 1963’de ilk popüler anime televizyon serisi olur. Yaygın inanışın tersine Atom, Japonya’da yayımlanan ilk anime serisi değildir. İlk anime seisi 1962,2de yayımlanmaya başlayan Otogi Manga Calendar’dır. İlk seri olmayan anime Three Tales’dir. Bununla birlikte Atom, düzenli olarak karakterlerin devam eden bir konuda gösterildiği ilk çalışmadır. Hala çok genç ve yeni programlar arayışında olan Amerikan televizyonu Atom’u Amerika için 1964’de yeniden yazdı ve adapte etti. Astro Boy olarak yeniden adlandırdı. Atom’un Japonya’daki başarısı, Mitsuteru Yokoyama’nın Tetsujin 28 go çalışması dahil bir çok yeni çalışma için kapılar açtı. Tezuka’nın Jungle Emperor ve Tatsuo Yoshida’nın Mach Go Go Go çalışmaları Amerika’da göstterildi.
1960’ların sonlarına doğru anime yeni alanlara genişledi. Tezuka çeşitli yetişkinlere yönelik Animerama filmleri olarak bilinen denemeleri ile bu gelişimi başlattı. Üç film 1001 Nights (1969), Cleopatra (1970) ve Belladonna of Sadness (1973)’dır. 1997 yapımı Revolutionary Girl Utena’ya ilham olan Belladonna üçü arasındaki en deneysel olanıdır. İlk yetişkinlere yönelik anime’lere ek olarak Lupin III (1971) bu dönemlerde yayımlanmıştır.


İlkler:

  • Asya/Çin’de ilk kayda değer metraj animasyon: Princess Iron Fan / 1 Ocak 1941 / Film

  • Japonya’da ilk kayda değer metraj animasyon: Momotaro's Divine Sea Warriors / 12 Nisan 1945 / Film

  • Asya/Çin ilk renkli animasyon: Why is the Crow Black-Coated / 1956 / Kısa

  • Japonya ilk renkli animasyon: The Tale of the White Serpent / 22 Ekim 1958 / Film

  • İlk yayımlanan anime: Three Tales / 15 Ocak 1960 / Film

  • İlk anime serileri: Otogi Manga Calendar / 1 Mayıs 1961 / Seri

  • İlk OVA: Dallos / 12 Aralık 1983 / OVA


    Özet Japon Anime Tarihi


    İlk Tezuka Çalışmaları

  • Momotaro's Sea Eagles,

  • Momotaro's Divine Sea Warriors


    Mushi Productions ve Toei Animation

  • Osamu Tezuka'nın Astro Boy (1963)

  • Isao Takahata'nın Hols: Prince of the Sun (1968), Hayao Miyazaki ve Yoichi Kotabe’nin yardımlarıyla



    1970’ler

  • Tomorrow's Joe ve spor ve dövüş sanatları dalının başlangıcı

  • Mecha ve Süper Robot dallarının yükselişi ve Japon film endüstrisinin düşüşü

  • Gundam ‘ın etkisi ve gerçek robot dalının başlangıcı


    1980’ler

  • Z Gundam ve Macross ile Uzay Arkası Yarınların başlangıcı

  • Otaku alt kültürünün çıkışı

  • Studio Ghibli ‘nin başlangıcı

  • Hayao Miyazaki filmleriyle fantastik macera filmlerinin yükselişi

  • Dragon Ball ve dövüş sanatları anime’lerinin yükselişi

  • Akira (1988) gibi hırslı çalışmaların ve cyberpunk ve postmodern anime’lerin başlangıcı


    1990’lar

  • Uluslarası gelişimle yerel endütsrinin düşüşü

  • harem anime’nin yükselişi

  • Sailor Moon ve sihirli kızlar anime dalının yükselişi

  • Neon Genesis Evangelion serilerinin etkisi ve post-Evangelion akımı

  • Batıdaki kritik kabullenme ve Moe serilerinin yerel olarak yükselişi


    2000’ler

  • Dijital funsub’ın özellikle batıdaki anime severler arasında, Japonya dışındaki artışı

  • Hajime no Ippo ve Hikaru no Go gibi serilerle Spor anime’lerinin canlanması

  • Higurashi no Naku Koro ni ve Death Note gibi psikolojik korku ve psikolojik polisiyelerin artışı.

  • Hayao Miyazaki ve Katsuhiro Otono tarafından animeler dahil anime’lerde 3 boyutlu bilgisayar grafiklerinin artışı.

  • Freedom Project gibi animelerde cel-shading (bilgisayar grafiklerinin elle çizilmiş gibi görünmesi) artışı
  • Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder